Serotonin salgısının azaldığı durumlarda bu denge bozulur. Kişi; sıkıntılı, heyecanlı, sinirli, halsiz, morali düşük bir duruma gelir. Bu bozukluklar beden fonksiyonlarının da bozulmasına yol açar.
Kas kuvveti azlığı, halsizlik, iştah azalması, uyku bozukluğu, aşırı terleme, sindirim bozuklukları meydana gelir. Bağırsaklardan salgılanan serotonin sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.
Az salgılandığı zaman
kabızlık, aşırı gaz, karın şişkinliği, mide bağırsakspazmları,
karın ağrısı gibi belirtiler meydana gelir. Serotonin hormonunun beyin ve bağırsak hücrelerinden az salgılanmasının nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak, kişinin stres altında kalması, üzüntü, sıkıntı durumlarının etkisi ile hücrelerden salgılanan serotoninin azaldığı varsayılmaktadır.
Kanda ölçülen serotonin miktarı kısmen fikir verir. Anksiyete-depresyon gibi hastalıkları bulunanların çoğunda kanda serotonin miktarı düşük çıkmaktadır. Ancak, beyinden salgılanan serotoninin kana geçen miktarı çok az olduğundan, kandaki serotoninin çoğunun bağırsak kaynaklı olduğu unutulmamalıdır.
Kanda yükselmiş serotonin düzeyi, sindirim kanalından kaynaklanan, özellikle karsinoid tümör denen tümörlerde görülür. Bu tümörlerin tanısında ve tedavi sonrası hastalığın durumunun değerlendirilmesinde serotonin düzeylerinden yararlanılır.
Anksiyete,
depresyon gibi beyin serotonininin azaldığı durumların değerlendirilmesinde kandaki serotonin önemli bir tanı kriteri olarak
kabul edilmez.
Serotonin azalmasının belirtileri:
- hafıza zayıflaması,
- unutkanlık, endişe-korku-heyecan gibi duyguların artması,
- uyku düzensizlikleri, sinirlilik, aşırı hassasiyet,
- özellikle tatlı yeme isteğinde artış, iştah değişiklikleri,
- baş ağrıları…
Bu belirtileri gösteren, muayene ve tetkiklerinde başka bir nedeni bulunamayan hastalara genellikle panik atak, anksiyete, depresyon gibi tanılar konmaktadır.
Serotonin eksikliğine bağlı anksiyete-depresyon tanısı konmuş hastaların tedavisinde başlıca iki yol vardır.
.jpg)
Birinci yol, ilaçsız tedavidir. Serotoninin esas maddesi olan triptofandan zengin olan besinleri bolca tüketmek gerekir. Serotoninin üretilmesinde aracı rol oynayan B6-B9-B12 vitaminlerini içeren besinlerin de fazla tüketilmesi önemlidir.
- özellikle güneşli açık havada egzersiz yapmak, masaj yaptırmak, aşırı üzüntü,
- heyecan, korku gibi stres faktörlerinden mümkün olduğu kadar kaçmak,
- yaşam şeklini daha rahat, dingin ve stresten uzak hale getirmek uygun olur.
Beyindeki serotonin miktarını artıran birçok ilaç vardır. İlaçsız tedavi olanaklarından yeterli olarak yararlanamayanlar, ya da çeşitli nedenlerle ilaçsız tedavi yöntemlerini uygulayamayanlarda ilaç tedavisinebaşvurulur.
Salgılanan serotonin bir süre sonra hücreler tarafından geri emilir. Bu geri emilimi azaltan ilaçlar, serotoninin hücrelerdeki miktarının artmasına ve daha uzun süreli etki etmesine sebep olarak etki ederler.
ZENGİN SEROTONİN ARTIRAN BESİNLER
.jpg)
+ Yumurta, peynir gibi proteinden zengin yiyecekler
+ Ceviz, badem gibi kuru yemişler
+ Et, özellikle hindi eti
+ Balık, özellikle somon eti
+ Pirinç, bezelye, patates, lahana
+ Ananas, muz gibi meyveler
Uzm. Dr.
Necdet YETIM
Kent Sağlık Grubu
Dahiliye Uzmanı
kentsaglikgrubu.com/
Not: Bu içerik sadece rehberlik amaçlı olup kişisel ihtiyaçlarınıza göre tasarlanmamıştır. İçerik, uzman tıbbi tavsiye yerine geçmez